Beyefendinin sevk ve idaresi altındaki Büyükşehir belediyemiz hizmete doymuyor maşallah.
Bakın ana arterlere arı gibi çalışılıyor.
Tam kapanma sona ersin, o pırıl pırıl caddelerimizde salınacağız hep beraber.
Tam kapanmayı “fırsata çevirelim” derken kent merkezini “kum ocağına” çevirdiler diyen istemezükcüler de var aramızda ama olsun.
O kadar kusur kadı kızında da olur.
Siz bakmayın kapıyı, pencereyi açamıyoruz, tencereye bile kum giriyor diyen Beyefendi düşmanlarına.
“Nankör” onlar.
Sokağımıza giremiyoruz, girersek çıkamıyoruz diyenlerde o bildiğimiz istemezükcüler.
O caddelerde ki kapanmadan muaf iş yerleri “perişan olmuş” diyenlere de aldırmayın.
“Zahmetsiz, rahmet olmaz demiş” atalarımız.
Atalarımızın bir bildiği olmasa niye tarihe not düşsünler bu özlü sözle..
Geçer gider, unutulur.
Yarın o sıfır kilometre kaldırımlar yine malum esnaflarca işgal edilecek nasıl olsa.
Ya o; sarı otoboslar.
Nasıl da yakıştı bu şehre.
Lastikleri taşa, getirenlere de nazar değmesin.
Beyefendi sadece otobosları getirmekle kalmadı.
Tam zamanında fiyat ayarlamasını da gerçekleştirdi ki; Mersinliler seyahatın tadını çıkarsın.
Sarı Limonlar bereketiyle gelmiş yani.
Mesela;
2.25 liralık kent turu keyif ücreti 2,60 liraya “çekilerek” daha sempatik bir hale getirilmiş.
Daha önce 1,30 liraya binen öğretmenimiz şimdi 2,00 lira ödeyecek ki; keyfi tavan, cebi bayram yapsın.
Sokağa çıkamayan 60 yaş üstü de unutulmamış bu ayarlamada.
Onlar da 1,30 lira yerine 1,50 ödeyecekler ki; hesap düz, keyif binbeşyüz olsun.
“Zam yapmış” diyenlere itibar, “makul” düzeylere çekilmiş fiyatlara itiraz etmeyelim.
Arada vızıldayarak Beyefendiyi eleştirenlere bakmayın derim ben.
Eskiden de eleştirirdi o istemezükçüler.
Hatta;
Bir önceki şehr-i eminimiz Kocamaz Beyefendi onlara isim bile bulmuştu,
“Bremen Mızıkacıları.”
Çok naif bir teşhisti doğrusu.
Güzel günlerdi aynı bu günler gibi.
Sonu benzemez inşallah!..
**
Sevdiğim Laflar:
“DÜNYA ÖLÜMLÜ, GÜN AŞIMLI..”