Artık emekleyen bir üniversite değiliz!

Görev yaptığı 8 yılını değerlendiren Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, göreve başladığı 2014 yılından itibaren Üniversitemizde gerçekleşen proje, yatırım, akademik ve idari gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Üniversitenin kuruluşunun 30. yılını kutladıklarını belirten Prof. Dr. Çamsarı, “Artık emekleyen bir üniversite değiliz. Birçok bölümümüz ve verdiğimiz eğitim artık standartı yakalamış ve oturmuş durumda. Altyapımızın tamamlanmış olması, eğitim anlamında da hatırı sayılır bir yere gelmiş olmamız, bizi hem ulusal hem de uluslararası noktada 30. yılımıza yakışan bir konuma getirdi. Bu anlamlı yılımıza özel de çok güzel etkinlikler yaptık. Öğrencilerimizin katılımlarıyla, hep birlikte çok güzel anılar biriktirdik. İnşallah daha nice güzel yılları yaşarız” dedi. Göreve geldikten sonra, kültür merkezinin yapımına başladıklarını kaydeden Rektör Çamsarı, “İçerisinde birçok çeşit aktivitenin yapılacağı bin 650 kişi kapasiteli çok güzel bir kültür merkezini üniversitemize ve Mersin’e kazandırdık. 7 Ocak 2022 tarihinde açılışı gerçekleştirilen ve Türkiye’de bir üniversite bünyesindeki ilk ve tek çocuk ve gençlik akademisini de Mersin’e kazandırdık. Gençlik akademisi ile 7-18 yaş arasındaki gençlerimize hitap ediyoruz. Burada öğrencilerimizin sanattan bilime kadarki tüm aktivitelerini yapmasını sağlıyoruz. Açılıştan itibaren de birçok devlet ve özel okuldan talep geldi burayı kullanmak için. Bu talepler de doğru bir yatırımı gerçekleştirdiğimizi bizlere gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“SAĞLIK TURİZMİ, MERSİN’İ KALKINDIRACAK”

Sağlık turizminin geliştirilmesinin, Mersin ve bölge için çok önemli bir fırsat olacağının altını çizen Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, “Sağlık turizmi tüm bölgeyi ayağa kaldıracak bir sektör. Mersin de buna öncülük edecek kapasitede. Bizim burada bir eksikliğimiz olan havalimanıydı o da tamamlanmak üzere. Hasta getirme ve hasta kabulündeki bazı zorlukları aşmamız ve yatak kapasitemizi de artırmamız durumunda ise, bu sektörde çok önemli yerlere geleceğimizi düşünüyorum. Tıp Fakültemiz ve Onkoloji Hastanesi şehir ve bölge için çok önemli. Onkoloji hastanemiz bölgede çok büyük bir eksikliği giderdi. Özellikle Tıp Fakültemiz hem bilimsel anlamda hem de diğer hizmetleri aksatmama noktasında çok büyük emekler verdi. Pandemi sürecinde tüm sağlık personelimiz büyük bir özveri gösterdi. Onlar sayesinde pandemiyi Mersin en az hasarla atlattı” şeklinde konuştu.

“MERSİN, DENİZDEN DAHA ÇOK FAYDALANMALI”

Bir sahil şehri olarak denizden daha çok faydalanmamız gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, “Denizimizden daha çok faydalanmalıyız. Son dönemde bu bilincin de arttığını görüyorum. Biz de üniversite olarak bu sorumluluğumuzun farkındayız. Bu kapsamda, Türkiye’deki en iyi donanıma sahip bir Denizcilik Fakültesi binasını Üniversitemize kazandırıyoruz. Kaba inşaatı büyük oranda bitti. Akdeniz’in stratejik konumunu da düşündüğümüzde, bunun çok önemli bir yatırım olduğunu düşünüyorum. Bizim mavi vatanımızı kontrolümüz altında tutmamız lazım.” şeklinde konuştu.

“KENDİ ENERJİSİNİ ÜRETEN BİR ÜNİVERSİTE OLACAĞIZ”

MEÜ’nün Hazine ve Maliye Bakanlığının mali güvencesinde yer alan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı desteği ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından uygulanan ve Dünya Bankası'nın da fonladığı "Türkiye'de Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesine (KABEV)" kabul edilen ilk üniversite olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çamsarı, “KABEV çok önemli bir konu. Üniversite olarak bu projeye kabul edilen ilk üniversite biz olduk. 150.000 m2’lik toplam alanımızın bütün dış cephe ve yalıtımları, güneş enerjisi paneli kurulumu ve bundan elektrik üretimi, otomasyon sistemlerinin güncellenmesi gibi konularda, çok ciddi bir hibe alarak üniversitemizi bu yönden de kalkındırıyoruz. Sonucunda ise, kendi enerjisini üreten bir üniversite olacağız. Ulusal ve uluslararası pek çok kuruluşun sıralamalarında önemli dereceler elde ettik. Türkiye sıralamasında 14. sıradayız. Bu çok önemli bir başarı. Öğrenci başına harcanan paradan tutun da hoca başına düşen öğrenci sayısına varıncaya kadar birçok kritere bakılıyor. Öğrenci başına yapılan yatırım ve yıllık proje üretme sayısında da üçüncüyüz. Konservatuvarımız, fakültelerimiz, öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz birçok uluslararası ödüller alıyorlar. Bunlar hem üniversite için hem de Mersin için çok önemli.” dedi.

“ÜNİVERSİTEYİ 8 YILDA GELİŞTİRDİK”

Görev yaptığı 8 yıl boyunca Mersin Üniversitesini hemen her alanda geliştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, “Alt yapının büyük bir kısmını tamamladık. Üniversitenin öğrencilere hizmet verdiği mekanların çoğunu hizmete soktuk. Var olanların da kalitesini artırdık. Kurduğumuz İslami İlimler, Diş Hekimliği, Hemşirelik, Spor Bilimleri gibi fakültelerimiz bugün kendi dalında Türkiye’de sayılı fakülteler arasında. Mersin; iklimi, doğası ve yaşam koşullarıyla öğrencilerin tercih etmesi gereken bir şehir. Mersin, ülkemizin diğer illerine kıyasla yaşaması daha kolay bir şehir. Merkez kampüsümüzün içerisinde ve etrafında barınma ve yemek ile ilgili çok fazla imkan var. Bünyemizde kendi sosyal alanlarımız, spor alanlarımız çok sayıda mevcut. Eğitim kalitesi olarak da bazı fakültelerimiz, ülkedeki en iyi fakülteler arasında. Hem kaliteli bir eğitim hem de rahat yaşam şartlarına sahip olmasıyla öğrencilerimiz bizi tercih edebilirler. Mersin Üniversitesi, şehirdeki tüm paydaşlar için çok önemli ve herkesin sahip çıkması gereken bir kurum. Umarım bizden sonra da bu güzide kurumumuz daha çok gelişir ve daha çok başarılar elde eder” dedi.