Mersin’de son bir hafta içerisinde çocuklara yönelik 3 taciz iddiası gündeme geldi. Fısıltı gazetesi öyle bir çalıştı ki olay tehlikeli bir hal aldı. Suçlu ve suç karinesi hukukun ilkeleri çerçevesinde ele alınmadan hükümler verildi! Cezalar kesilmek istendi!
Sosyal medya olayı körükledikçe işin ciddiyeti büyüdü!
Ancak bunu bir tek biz gördük!
Yetkililer iki olayla ilgili yayın yasağı kararı alırken, üçüncü olaya ilişkin ne ses ne seda çıktı!
Böylesine hassas, toplumsal duyarlılığın bu kadar yüksek olduğu bir konuda toplumu doğru bilgilendirmek yerine sessiz kalanlar büyük bir hata yaptı!
Kamu görevi gören gazeteciler işte bu yüzden önemlidir! Gazetecilik işte bu yüzden suç değildir! Fısıltı gazetesi ile toplumsal tehlike büyür! Ancak gazetecilerin bilgilendirilmesi ile toplum aydınlatılır! Bilinçlendirilir! Farkındalık yaratılır!
Bu nedenledir ki basın hür ve bağımsız olmalıdır! Görevini lakıyla yapabilmesi için engel olunmamalıdır! Gazetecinin bilgi talebi halk içindir!
Gazeteci halkı bilgilendirmediği zaman ne olur? Fısıltı gazetesi yayılır! Ki işte bu en tehlikeli olandır! Kulaktan dolma yalan yanlış bilgiler yönlendirir halkı! Ve bu da kaosa neden olur! Yetkililerin görevi bunu önlemektir. Bunun için de basın ile işbirliğine ihtiyaçları vardır! Umarız derdimizi anlatabilmişizdir!...