Türkiye’nin enerji ihtiyacı var evet. Bu doğru. Ancak doğrunun üzerine inşa edilen yalanlarla nükleer santral ile felakete kapı aralamak sonumuzu getirebilir!
Zira Dün 3. Reaktörün temeli atılan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde kullanılacak teknoloji daha önce hiç denenmedi!
Yani ne ile karşılaşacağımız belirsiz!
Oysa Japonlar Fukuşima’da söz de tüm hesaplamaları yapmışlardı ki Japonların hesaplama hatası pek akla gelen bir ihtimal değildir.
Ama öyle olmadı!
10 yıl önce dün Fukuşima’da nükleer felaket yaşandı!
Japonya'daki Fukuşima nükleer felaketi sırasında başbakan olan Naoto Kan, zamanında Türkiye'ye gelip Türk yetkililere nükleer enerjiyi güçlü bir şekilde tavsiye ettiği için pişman olduğunu söyledi. Bir diğer eski Başbakan Junichiro Koizumi ise "Doğruları söylemiyorlar. Nükleer enerjiyi 'güvenli, düşük maliyetli ve temiz' olarak sunup karbon emisyonuna karşı ideal çözümmüş gibi gösteriyorlar" dedi.
Şimdi nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kaldığımızı anlayabiliyorken bu işten vazgeçebiliriz!
***
Mersin özelinde Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin yarattığı yıkım/talan zihniyeti geri dönülme doğa katliamlarına neden oluyor!
Akkuyu’dan cesaret alan balık çiftliklerinden polipropilen tesisine mermer ocaklarından termik santrallere kirli sanayi yatırımları için Mersin adeta talan edilmek isteniyor.
Türkiye sahip olduğu ekolojik yaşam, doğa, yer üstü ve yer altı zenginlikleri ile evet tam bir cennet!
Ancak cennetti cehenneme dönüştürecek bu yatırımlar bizsi yurtsuz bırakabilir!
Biz ‘DUR’ demezsek; Atalarımız uzak Asya’dan Anadolu’ya yıkım getirmiş olacak…
İnsanlık medeniyet uğruna kendi sonunu kendi eliyle getirecek…