Basın camiası günümüzde gerçekten çok zorlu bir var olma mücadelesi içinde. Tabir caizse hayatta kalma savaşı veriyor. İnternet gazeteciliği ve yayıncılığı yanında her türlü sosyal medya unsurunun da bu alanda devreye sokulup habercilik yapılması, özellikle yazılı basın hizmeti veren gazeteleri bitme noktasına getirdi. Tabi ki tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok zor günler yaşanıyor. Hayat durdu, ekonomi çarkları dönmüyor. Bu sıkıntılı süreç yerel basını da vuruyor. Çalışanlar İşini kaybetme korkusu yaşıyor. Hatta birçoğu kaybetti bile. Şartlar böyle iken ayakta kalmak daha da zorlaştı. Ulusal basında bile durum son derece vahimken, yerel basının ne durumda olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Onları her anlamda destekleyen, bir şekilde finanse eden güçler de yok üstelik yerel basının arkasında.
Mersin Yerel Basını’nda da durum tabi ki farklı değil. Burada ki basın mensubu arkadaşlar da malûm zor şartlar altında görevlerini yapmak için sahada fedakârca haber yapıp yaşam savaşına devam ediyorlar. Bu arkadaşlarımız salgın döneminde olmanın tüm risklerine rağmen, taktılar maskelerini, aldılar kamera ve mikrofonlarını görevlerine devam ettiler, ediyorlar da. Bunlar işine devam edebilen şanslı arkadaşlarımız yine de. Bazı arkadaşlarımızsa hiç çalışma fırsatı bulamıyorlar ve işsiz kalmış durumdalar. Kaldı ki çalışanlar da ahım şahım bir kazanç elde edemiyor maalesef. Zira çalıştıkları yayın kuruluşları zaten kendi kendini çevirmekte zorlanır olmuş. Ben uzun yıllar bir yayın kuruluşunda hizmet etmeme rağmen, Mersin Gazeteciler Cemiyeti Yönetimi’nde görev almamla birlikte, yerel basınımızın değerli çalışanlarını daha yakından tanıma fırsatı buldum. Gerçekten hemen hepsinin bu kıt kaynaklara rağmen nasıl şevkle ve fedakârca çalıştıklarını görüp şahit oldum ve onlara olan saygım daha da arttı. Hepsini canı gönülden kutluyorum.
Mersin Gazeteciler Cemiyeti Yönetimi olarak her fırsatta yerel yöneticilere, Mersin’li siyasetçilere, iş adamlarımıza ve STK yöneticilerine yerel basınımızın sorunlarını anlatmaya çalıştık ve destek vermeleri gerektiğini defalarca dile getirdik, getireceğiz de. Başta yerel yöneticiler olmak üzere tamamı destek sözü verdiler. Ama şartların bu şekilde gelişmesi onlarında önceliklerini değiştirdi. Salgından dolayı şanssız bir dönemden geçiyoruz maalesef. Haliyle bu durum bazı hizmetlerin ve kazanımların hayata geçmesini zorlaştırıyor. Bu desteklerin tez zamanda hayata geçmesini, tatmin edici düzeylerde gerçekleşmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu sözler unutulmasın gereği yapılsın istiyoruz.
Bu arada unutmadan, Mersin Gazeteciler Cemi yeti’de Mersin’li iş adamlarımızın katkıları ile yerel basın emekçilerinden ihtiyacı olanlara elinden geldiği kadar yardımlar ulaştırmaya çalıştı. Yine yerel yönetimlerimizin ulaştırdığı sağlık kitlerini çalışan meslektaşlarına iletmeye çalıştı. Sadece Mersin merkez de değil mümkün olabildiği kadar ilçelere de ulaşarak yapıldı bu hizmetler. Gönül ister ki çok daha fazlası yapılsın. Zor şartlar altında gerçekleştirilen bu çalışmalarından dolayı Başkanımız R. Kaya Tepe’ye yönetim kurulu üyelerine ve bu organizasyonda fedakârca emek veren arkadaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum.
Son sözüm; Başta yerel yönetimler olmak üzere, tüm Kurumlara ve Mersin kamuoyuna yerel basınımıza destek isteğimizi yinelemek istiyorum. Çünkü onlar Mersin’imizin sesi. Bu sese kulak verin. Verin ki, Ata’mızın dediği gibi ’’Gazeteciler gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazsınlar’’ Sesiniz olsunlar.