Türkiye’de covid-19 salgını sebebi ile ilk ölüm vakasının görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinden bu yana, şahsen ben, yakın çevremdekiler ve vatandaşlarımızın çoğu tüm uyarılara harfiyen uyduk. Sosyal mesafemizi koruduk. Maskelerimizi takmadan ve gerekmedikçe sokağa çıkmadık. En sevdiklerimize bile yaklaşmamaya özen gösterdik. Duyarlı vatandaşlar olarak kimseye virüs bulaştırmadık, kendimizi korumayı başardık ve bu günlere sağ salim gelebildik. Tabi ki DOĞRU yaptık…
Vatandaşlarımızın çoğu kurallara elinden geldiği kadar dikkat ederken, bazı duyarsız vatandaşlarımız maalesef hiçbir kurala uymadan, bana bir şey olmaz mantığı ile tehlike saçmaya devam ettiler. Mersin’de ki duruma bakarsak, az da olsa görülen vaka ve ölümler, bahsettiğim cahil cesaretli bu vatandaşlar sayesinde gerçekleşti. Ülkede de durum aynı maalesef, kurallara uymayanlar herkesi risk altına sokuyorlar ve haksızlık edip masum insanları bu salgının pençesine düşürüyorlar. Çok YANLIŞ yapıyorlar.
Türkiye’de insanlar gergin ve endişeli. Salgın ne zaman bitecek? Sonrasında nasıl bir ekonomik krizle karşılaşılacak? Benim durumum ne olacak diye ümitsiz bir bekleyiş içinde vatandaşlarımız. Şartlar bu kadar kaygı verici iken, ülkemizde iktidar, muhalefet ve sivil toplum kuruluşları bir araya gelebilse. Herkes saygı gösterip birbirini anlayıp dinleyebilse. Ortak akılla, her kesim tarafından kabul gören çözümler üretilse. Aza kanaat eden bu sabırlı millet, geleceğe daha bir güvenle bakabilse. Ne kadar DOĞRU olur.
Ülkemizde ki bu olumsuzluklar devam ederken, siyasetin nabzı sürekli yükseliyor maalesef. İktidar muhalefete, muhalefet iktidara ver yansın ediyor. Uydurma gündemlerle gerginlik yaratılıyor birçok konuda. Bu durum kimseye yarar sağlamadığı gibi, insanlarımızın gelecekle ilgili kaygılarının günden güne artmasına da neden oluyor. Piyasalar bu çekişmelerden olumsuz etkileniyor. Bir söz, bir haber piyasayı allak bullak ediyor. Her şeye zam üstüne zam yapılıyor. (Bu nasıl bir piyasa ise). Ceremesini yine vatandaş çekiyor. Bu haksızlık ve çok YANLIŞ.
Tüm kesimler bir ortak paydada buluşsa. Birlik beraberlik mesajları verilse. Nasıl oluştuğuna bir türlü akıl erdiremediğimiz piyasayı oluşturan muhteremler, insanların bu zor günlerini fırsata çevirmese. Daha açıkçası vatandaşı kazıklamasa. Her şey piyasaya ederi fiyatlarla sunulsa. Hem üretenin, hem de tüketenin kazançlı çıktığı bir sistem oluşturulsa. Ürün üreticiden tüketiciye doğrudan ulaşsa, fiyatlar katlanmasa. Elbette çok DOĞRU olur.
Yanlışların olmadığı, sağlığına kavuşmuş, geleceğe güvenle bakan bir Türkiye dileklerimle..