Acı verici, utanç ve keder yüklü olaylarla çok sık anılır olduk.
Son örnek hafta sonu meydana gelen yangın.
Genç bir insanımızı korkunç bir şekilde kaybettik.
Şimdi herkes soruyor;
Neden böyle oldu?.
Neden kurtarılamadı?.
Üzülmenin, seyredilen görüntülerle dehşete düşmenin öfkesi ile dolu insanlar.
Tepki gösteriyor haliyle.
Acı büyük.
Suçluyor.
Eleştiriyor.
Sorumluluk sahibi olanların kulağını çekmek istiyor.
Hakkıdır.
Ama sağduyu da gerekiyor.
Mesela bu işin birinci derecede ki sorumlusu Vahap Seçer değildir.
Ancak bu olay ona acı verecek biçimde ders olmalı.
İstatistik verilerden bahseder gibi bir açıklama yapmamalı.
Ruhsuz.
Duygusuz.
Duyarsız.
Sanırsın itfaiye çavuşudur.
Hiç yakışmadı, hem de hiç.
ikincisi;
Bu tür faciaların bir daha yaşanmaması için bu olay onun pusulası olmalı.
Kente uygun bir İtfaiye yaratmanın adımını hemen atmalı.
Gelecek adına Strateji üretmek yerine şahsına "güzelleme" ile meşgul çok ünlü daire başkanı ile çalışmasını gözden geçirmesini tavsiye edebilirim.
Bu şehrin İtfaiye stratejisini belirlemesi adına bir inceleme başlatmasını da bir Mersinli olarak düşünmeli derim.
Bu acı olayın temel sebebi geçmiş dönem yerel yöneticilerinin rant düşkünlüğü, yüksek binalara izin aymazlığı, akla getirilmeyen itfaiye teşkilatı ile uygun ekipman stratejisindeki akılsızlıklardır.
O nedenle ileride başka canların yanmaması için bu olay pusula olmalıdır bay Başkana.
Ve;
Veciz bir açıklama daha var Bay başkan cephesinden;
İstifaya davet edilen Genel Sekreter Yardımcısı Olcay Tok'dan.
"Düşündürücü."
"Çağrıştırıcı."
"Niyet" okumaya müsait.
Uzun cümledeki Türkçe yanlışları açıklama sahibine ait.
Buyurun okuyun;
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın,VAHAP SEÇER ile hep birlikte yola çıktık. Dünde birlikteydik,bugünde birlikteyiz,yarınlardada birlikte olacağız. Binler,onbinler, yüzbinler. Kim, nasıl bir ses çıkarırsa çıkarsın. Bilsinki, O çıkardığı sesi,sadece kendisi duyuyor. Bu kervan dünde yürüyordu,bugünde yürüyor. Yarınlarda da aynı kararlılıkla yürüyecek."
Artık nasıl yorumlarsanız; size kalmış.
Benim anladığım şu;
İmam-cemaat deyişindeki gibidir olay.
Bazı kafaların içi hiç değişmez..
**
Sevdiğim laflar:
"KERVAN YOLDA DÜZÜLÜR!.."