Pandemi de yeni ve güçlü bir dalga yaşadığımız ortada.
Üstelik nereye kadar yükseleceğini de kimse bilmiyor.
“İyi yönetiliyor” dediğimiz günlerden “yönetilemiyor” dediğimiz günlere geldik ne yazık ki.
Ve artık risk tüm yaş gurupları için var.
Önlemleri sıkılaştırma politikasından vazgeçip “tatile gidin” politikasının kaçınılmaz sonuçlarını yaşıyoruz.
İpin ucunun kaçtığı, yetkililerin sorumluluk almaktan imtina ettiği bir dönem yaşadığımız iddiaları gittikçe kuvvetleniyor.
Bu en kötü durumdur bana göre.
Bu söylemlerin artması panik havasının kuvvetlenmesine neden olur ki; şu anda en istenmeyen durumdur.
Ve; sağlık çalışanları.
Görev bilinci en yüksek olanlar sağlıkçılarımız.
En üstten en alt birimlere kadar çok çalıştılar.
Güçleri tükeniyor giderek.
Kırılma yaşanırsa ki; korkulan budur.
O zaman bu günleri çok ararız.
Yardıma, desteğe ve en çokta moral-motivasyona muhtaç durumda sağlıkçılarımız.
Biz kendimizi korumaya çalışmıyorsak onlar neden bizim için tüm zorlukları göğüslemeye çalışsınlar.
Neden tüm “riskleri” onlar alsınlar.
Onları korumak zorundayız.
Bunun yolu da önce kendimizi korumaktan geçiyor.
Gittiğimiz yol;
“Benden buraya kadar.”
Veya;
“Herkes başının çaresine baksın” noktasıdır.
Bu nedenle hepimiz aklımızı başımıza almalıyız.
Mücadeleyi yeniden o ilk günkü günlerde yaptığımız gibi ciddi yapmalıyız.
Virüs “yok” gibi yaşamanın bedeli çok ağır olur olacak gibi görünüyor.
Sil baştan yapmanın zamanıdır şimdi.
**
Sevdiğim Laflar:
“ARKANI GÜNEŞE ÇEVİRME, GÖLGEN ÖNÜNE DÜŞER!..